Kalp ve damar sağlığını korumanın 10 yolu
Stres, hareketsiz yaşam, sağlıksız ve dengesiz beslenme, sigara kullanımı gibi pek çok faktör kalp-damar sisteminin en büyük düşmanlarıdır.
Araştırma bilgilerine baktığımızda kalp-damar hastalıklarına bağlı ölümlerin üçte birinin 70 yaş altında gerçekleştiğini görüyoruz.
Kalp sağlığını korumak, sağlıklı bir yaşam sürmek için kritik öneme sahiptir.
Kalp hastalıkları dünya çapında en yüksek ölüm riski taşıyan hastalıkların başında geliyor.
Türkiye’de her yıl 300 bin kişi kriz yaşıyor
Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de her yıl yaklaşık 300 bin kişi kalp krizi geçiriyor. Yaşam tarzı seçimleri bu hastalıkların önlenmesinde ve yönetilmesinde kritik bir rol oynamaktadır.
Prof. Dr. Sinan Dağdelen, kalp-damar hastalıkları riskine karşı 10 hayati öneriyi paylaştı.
Kalp damar sağlığını korumanın yolları
Genel sağlığın anahtarının kalp-damar sağlığı olduğunu belirten Dağdelen, kalp-damar sağlığını korumak için şu 10 öneriyi sıraladı:
1. Daha azı faydalı, daha fazlası zararlıdır: Stres
Modern çağın vazgeçilmezi olan gerilimin çok azı faydalı, fazlası zararlıdır. Bu zararlardan biri de kalp sağlığına olan olumsuz etkisidir. Kişi strese ne kadar teslim olursa, kalbi ve damarları o kadar strese maruz kalır ve organlar o kadar erken yaşlanır. Bu nedenle gerilimi kontrol etmeyi başarmalı ve onun sizi kontrol etmesine izin vermeyerek gerilimi yönetmeyi öğrenmelisiniz.
2. Bel çevresi kaç cm olmalı?
Sağlıklı bir kalbe ulaşmanın yollarından biri de bel çevrenizdir. Amerikan Kalp Derneği’nin bilgisine göre bel çevresinin erkeklerde 102 cm, kadınlarda 88 cm’yi (Batı’da erkeklerde 94 cm, kadınlarda 80 cm) aşması kalp hastalıkları riski anlamına geliyor. Kalp hastalıkları her ne kadar erkekler için bir hastalık gibi algılansa da kadınları da çok yakından ilgilendiriyor. Araştırmalar kadınlarda aterosklerozun ilk belirtilerinin 30’lu yaşlarda görülmeye başladığını, menopozdan sonra riskin arttığını gösteriyor.
3. Tansiyon ilaçlarını almayı kendiniz bırakmayın
İnsanlar özellikle hipertansiyon ilaçları alıyor “Vücuda zararlı” Telaffuzlarına inanarak, doktora danışmadan kendi haline bırakabilirler. Hipertansiyon ilacının düzenli kullanılmaması veya ilacın durdurulmasının tehlikeli sonuçlara yol açabileceği ortaya çıktı. Çünkü “Hipertansiyonun bana hiçbir faydası olmayacak.”, “Genç yaşta uyuşturucu bağımlısı olacak mıyım?”Bu durumda tehlikeli inanışlarla ilaçlarınızı almayı bırakmayın ve sistemli bir şekilde kullanın.
4. Sistemli ve tempolu bir yürüyüş yapın
Fiziksel aktivite eksikliği ve uzun süre masadan kalkmadan çalışmak kalplerimiz için büyük risk oluşturuyor. Kalbin en büyük düşmanlarından biri olan hareketsizlikten uzak durun, haftanın en az 3 günü 45 dakika sistemli ve tempolu yürüyüş yapın.
5. Kolesterol’e dikkat edin
Bilimsel çalışmalarda yüksek kolesterol, kalp ve damar hastalıklarının en önemli nedenlerinden biri olarak gösterilmektedir. Kötü kolesterol olarak bilinen LDL’yi düşürmek için tek başına beslenmeye dikkat etmek yeterli değildir. Kişinin doktor tarafından verilen kolesterol ilacını kendi başına bırakması yanlış ve tehlikelidir.
6. Kardiyovasküler dostu gıdalar tüketin
Kardiyovasküler dostu gıdalardan oluşan Akdeniz diyetine geçin. Yağlı, tuzlu, kızartılmış ve hazır yiyeceklerden uzak durun. Haftada iki gün kızartmadan ziyade balık tüketmek, mevsim sebze ve meyvelerini tüketmek, kırmızı etten uzak durmak, salam, sucuk, hamur işi gibi işlenmiş et ürünlerinden uzak durmak önemli. Günün koşuşturması içinde fast food ürünlerinin pratikliğine aldanmayın. Zeytinyağı, kırmızı üzüm ve domates gibi besinler kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olur.
7. Diyabet ve hipertansiyona dikkat edin
EN ÖNEMLİ RİSKLERDEN BİRİ “metabolik sendrom” adı verilen bozuklukların dizinini oluşturur. Bunların arasında; Bunlar arasında diyabet veya insülin direnci, hipertansiyon, iyi kolesterol olarak adlandırılan düşük HDL, LDL, kötü kolesterol kadar tehlikeli olan yüksek trigliserit yağı (yüksek kan yağı) ve aşırı kilo yer alır. Bunlardan üç veya daha fazlasının bir arada olması “metabolik sendrom” tanısıyla sonuçlanır. Bu durum kalp-damar hastalıklarına neden olması açısından oldukça risklidir.
8. Sigarayı bırakın
Bilimsel çalışmalara göre sigara içmek tek başına kalp-damar hastalıklarından ölümleri önemli ölçüde artırıyor.
Erkeklerde; Günde 1-14 sigara içildiğinde risk 1,7 kat, günde 25’ten fazla sigara içildiğinde ise 2,6 kat daha fazladır.
Kadınlarda; Günde 1-14 sigara içildiğinde risk 1,9 kat, 14-24 sigara içildiğinde 4,3 kat, 25’ten fazla sigara içildiğinde ise 5,4 kat artıyor.
Pasif içicilik de riski önemli ölçüde artırır. Ancak 4 binden fazla zararlı madde içeren sigaranın bırakılmasıyla kalp-damar riskleri bir yıl sonra yüzde 50 azalıyor, koroner riskler ise 10 yıl sonra yavaş yavaş ortadan kalkıyor.
9. İdeal vücut ağırlığınıza ulaşın
Modern çağın tehlikeli hastalığı olan obezite, başlı başına ciddi bir hastalık olup, sadece ömrü kısaltmakla kalmıyor, kalp hastalığından kansere kadar pek çok ciddi hastalığa da neden oluyor. Bu nedenle vücut kitle indeksine göre kilosu fazla olan kişilerin mutlaka tedavi görmesi ve ideal vücut ağırlığına kavuşması gerekmektedir.
10. Düzenli denetimler yaptırın
Vücudumuza dakikada yaklaşık 5,5 litre kan pompalayan hayati önem taşıyan kalbimizin her yıl sistematik kontrollerini ihmal etmemeliyiz. Genetik risk faktörü taşıyanların 30 yaşından, genetik risk faktörü olmayanların ise 50 yaşından itibaren check-up yaptırması hayat kurtarıyor.
Stres testi, ekokardiyografi gibi işlemlerle kalp hastalıklarının tespiti sayesinde erken müdahale ve tedavi şansı doğuyor.