DİSK’e bağlı DEV Maden-Sen, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe barajı geçerek yetkili sendikalardan biri oldu. Sendika yönetim kurulundan yapılan açıklamada, “Yeraltının karanlığından yeryüzünü aydınlatan maden işçilerinin sendikası Dev Maden-Sen olarak bir kez daha belirtiyoruz ki; Kozmik madenciliğe uygun madencilik üretimi” ilkelerin çevre ile uyumlu ve yerel halkın yararına olması gerektiğini ifade ederek, İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin titizlikle uygulandığını belirterek, “Tam kamu denetimi altında, huzurlu bir emeklilik için yürüttüğümüz çabalarda başarılı olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. , insana yakışır yaşam standartları ve sosyal haklar” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın “Ocak 2024 İş Kollarında Çalışan Sayısı ve Sendika Üye Sayısı İstatistikleri Hakkında Tebliği” dün Resmi Gazete’de yayımlandı.
Ocak ayı verileriyle en büyük sendika sıralamasında değişiklik olmadı. Temmuz ayında 276 bin 364 üyeyle ilk sırada yer alan Hizmet Sendikası, 25 bin 92 kişiyi daha bünyesine katarak 301 bin 456 üyeyle ilk sıradaki yerini korudu. Servis-İş’i 282 bin 715 üyeyle Türk Metal, 203 bin 424 üyeyle Öz Sağlık-İş takip etti.
Madencilik ve taşocakçılığı sektöründe faaliyet gösteren DİSK’e bağlı Dev-Maden Sen barajı geçerek yetkili sendikalardan biri oldu.
Dev-Maden Sen Genel Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“DESTEK VE DAYANIŞMALARINI GÖNDERMEYEN TÜM EMEK DOSTLARIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUZ”
“Türkiye’de sektör barajını geçerek yetkili sendika olduk. Tüm maden işçilerini ve işçi sınıfımızı tebrik ederiz. Türkiye’nin dört bir yanından maden işçileri ve Sendikamız Dev Maden Sen’in omuz omuza yürüttüğü mücadele başarıyla sonuçlandı.
Sendikamız DİSK/Dev Maden Sen, dün yayımlanan 32446 sayılı Resmi Gazete’nin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu uyarınca; Ocak 2024 tarihli İş Kollarında Personel Sayısı ve Birliklere Üye Sayısı İstatistikleri Tebliği’ne göre Madencilik ve Taşocakçılığı İş Kolu barajını aşarak Türkiye’nin yetkili sendikası oldu. Bu süreçte sendikamız DİSK/Dev. Maden-Sen’e üye olarak söz, yetki ve kararı birleştirerek çabalarımıza katılan tüm üyelerimize, destek ve dayanışmalarını esirgemeyen tüm emekçi dostlarımıza teşekkür ederiz.
“İŞ CİNAYETLERİ MADEN İŞÇİLERİNİN KADERİ DEĞİLDİR”
Çok tehlikeli, ağır ve riskli şartlarda ürettikleri yer altı kaynaklarını insanlığın hizmetine sunan maden personeline karşı toplumun bir sadakat görevi olduğu gibi, ülkeyi yöneten kamu otoritesi ve patronların da yükümlülükleri bulunmaktadır. İnsanların her mesai başında vedalaştığı, mesai bitiminde ise ‘geçmiş olsun’ dilendiği başka bir meslek yoktur.
Yüzlerce metre yerin altında canlarını hiçe sayan maden işçilerine kozmik madencilik ilkelerine uygun üretim, sağlıklı ve garantili çalışma koşulları, uygun fiyatlar ve sosyal haklar derhal sağlanmalıdır. İş cinayetleri, gerekli personel sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmaması ve maden işyerlerinin kamu otoriteleri tarafından denetlenmemesi nedeniyle meydana gelmektedir. İş cinayetleri maden işçilerinin kaderi değildir.
“İŞÇİ ÜCRETLERİNİN DÜNYANIN GERİDE BIRAKILMASI VE HAKLARININ gasp edilmesi ASLA KABUL EDİLEMEZ”
Yine dünyanın her yerinde çıkarılan her maden, dünya borsalarında giderek artan bir değere sahipken, personel fiyatlarının dünyanın dibinde kalması ve haklarının gasp edilmesi asla kabul edilemez. İhracat rekorları kıran madencilik karlılığı ve her yıl en çok kar elde eden şirketler arasında ilk sırada yer alıyor. Ancak madencilik işçiliği fiyatlarının bırakın dünya ortalamasını, dünyanın en geri ülkelerinden bile düşük olması ülkemiz için ayıp olmanın ötesinde, aynı zamanda bir haksızlıktır.
Dev, yeraltının karanlığından yeryüzünün parlamasını sağlayan madencilik personelinin birliği. Maden-Sen olarak bir kez daha belirtiyoruz ki; Madencilik, kozmik madencilik ilkelerine uygun, çevreyle uyumlu ve yerel halkın yararına üretilmelidir.
Ve şunu bir kez daha belirtiyoruz; “İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin titizlikle uygulandığı, kamu denetiminin eksiksiz yapıldığı, insana yakışır ücret ve sosyal haklara sahip, huzur dolu bir emeklilik için yürüttüğümüz çabalarda başarıya ulaşacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.”
